AİLE KONUTU
Aile konutu kavramı 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile Türk hukukuna kazandırılmıştır.
Aile konutu, Türk Medeni Kanunu 194. Maddesi ile düzenlenmiş olup,
“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.” şeklindedir.
Madde metni ile görüleceği üzere, aile konutu, konut üzerinde hak sahibi olan eşin müdahalelerine karşı korunma altına alınmıştır.
Aile konutu, TMK 194. Maddesi gerekçesinde “eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir mekân olarak” tanımlanmıştır.
Türk Medeni Kanunu 193. Maddesine göre “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlemi yapabilir.”
TMK 194. Maddesi ile 193. Maddesi ile düzenlenen genel kurala istisna getirilmiştir. Bunun sebebi, ailenin ve buna bağlı olarak aile konutunun Türk toplum yapısında önemli bir yere sahip olmasıdır.
Diğer Eşin Rızasına Bağlanan İşlemler
- Kira Sözleşmesinin Feshi
Hukuk sistemimizde sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereği sözleşmenin feshedilebilmesi için sözleşmenin tarafı olmak gerekmektedir. Sözleşmenin tarafı olmayan kişilerin sözleşmenin feshi konusunda herhangi bir hakkı bulunmamaktadır. Ancak TMK 194/1 maddesi ile kira sözleşmesinin tarafı olmayan eşin açık rızasının bulunmaması halinde kira sözleşmesi feshedilemeyecektir. Bu suretle aile konutuna ilişkin kira sözleşmesinin tarafı olmayan eş kanunlar ile koruma altına alınmıştır.
Bunun yanında TMK 194/4 maddesi ile de kira sözleşmesinin tarafı olmayan eşe, kiralayana tek taraflı bildirimde bulunmak suretiyle kira sözleşmesine taraf olabilme imkanı verilmiştir.
- Mülkiyetin Devri
Aile konutu eşlerden yalnızca birinin adına kayıtlı ise mülkiyet hakkına sahip olan eş, TMK 194. Maddesine göre aile konutunu diğer eşin açık rızası ile devredebilecektir. Aile konutunun, adına kayıtlı olmayan eşin açık rızası olmadan devredilememesi mülkiyet hakkı olmayan eşin hakkını korumaktadır.
- Aile Konutu Üzerindeki Hakları Sınırlayan Diğer İşlemler
Türk Medeni Kanunu 194/1 maddesine göre aile konutu üzerindeki hakları sınırlandıran işlemlerde de diğer eşin rızası aranır. Örneğin üçüncü kişi yararına tesis edilecek intifa hakkı, oturma hakkı veya üst hakkı gibi işlemler de diğer eşin rızası gerekmektedir.
AİLE KONUTU ŞERHİ
Türk Medeni Kanunu 194/3 maddesi ile aile konutu şerhi düzenlenmiştir. 194/3 maddesine göre, mülkiyet hakkı kendisinde bulunmayan, yani taşınmaz adına kayıtlı olmayan eş, aile konutu olarak kullanılan konutun tapu siciline şerhini talep edebilecektir.
Aile konutu şerhi imkanı, yalnızca eşlerden birinin adına kayıtlı bulunan taşınmaz için geçerlidir. Bu nedenle, üçüncü kişilere ait taşınmazlar üzerine aile konutu şerhi konulamaz.
Aile konutu şerhi, yalnızca aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine konulmaktadır. Eşin birden fazla taşınmazının bulunması halinde tüm taşınmazlar üzerine aile konutu şerhi verilemez.
Aile konutu şerhi evlilik birliğinin devam ettiği sürece geçerli olup, evlilik birliğinin sona ermesi ile şerh kalkacaktır.
Aile konutu şerhinin konulması, ilgili tapu müdürlüğüne müracaat ederek talep edilebileceği gibi 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 4/1-c maddesi uyarınca da talep edilebilmektedir.
6284 sayılı yasanın amacı “şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.’’ Bu kapsamda kanunun 4. Maddesi ile hakim tarafından verilecek koruyucu önlemler sayılmış olup, aile konutu şerhi konulması da koruyucu önlemlerden biridir.