BAŞKASIYLA EVLİYMİŞ GİBİ KARI KOCA HAYATI YAŞAMAK BOŞANMA SEBEBİDİR.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/18363 Esas 2007/16200 Karar sayılı kararı;
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, davalının 2003 yılı Nisan ayında Ali isimli kişiyle birlikte evi terk ettiği ve bu kişiyle fiilen, evliymiş gibi karı koca hayatı yaşamaya başladığı ve halen dahi aynı kişiyle beraber olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 161 inci maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir. İsteğin kabulü ile davalının zinası nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
BAŞKASIYLA AYNI OTEL ODASINDA KALMAK BOŞANMA SEBEBİDİR.
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2016/23757 E. , 2018/10860 K.
Davacı kadın, zina (TMK m. 161) mahkeme aksi kanaatte olursa evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece davanın TMK 166/1. maddesi uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar vermiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin evlilik devam ederken, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, ayrı ayrı zamanlarda … isimli kadınlarla otellerde kaldığı, dosya arasına alınan telefon konuşma kayıtlarında da birden fazla kadınla mutad sayıdan fazla konuşma kayıtlarının bulunduğu ayrıca sosyal medya hesabından da erkeğin başka kadınlarla duygusal içerikli yazışmalar yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
KADININ, YALNIZKEN GECELEYİN BİR BAŞKA ERKEĞİ ORTAK KONUTA ALMASI BOŞANMA SEBEBİDİR.
YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2015/21517 E. , 2015/20095 K.
Mahkemece davalı-davacı kadının zina fiilinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin zina (TMK.md.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-davacı kadının, 05.12.2010 günü ortak konuta bir erkeği aldığı, aynı gece saat 22.00’de evde bu kişiyle birlikte yakalandığı, bu şahsın tuvalette gizlenmiş halde bulunduğu, bu olay öncesinde de bu şahısla muhtelif tarihlerde çok sayıda görüşmesinin olduğu, bu kişinin 05.12.2010 tarihli kolluk ifadesinde, davalı-davacı kadın ile evlenmeyi düşündüğünü, daha öncede evine bir kez gittiğini, seviştiklerini ancak cinsel ilişkiye girmediklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kadının, yalnızken geceleyin bir başka erkeği ortak konuta alması, zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır. Tarafların zina (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK. md. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.